T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
VAN / ERCİŞ - Erciş Sosyal Bilimler Lisesi

EZGİ NİLAY BEYİŞ'İN KALEMİNDEN "MUSTAFA IŞIK- YAĞMUR SEVMELERİ VAKTİ"

Şair Mustafa IŞIK, kitaba o kadar güzel duygular aktarmış ki kitabı okuduktan sonra tadı tam anlamıyla damağınızda kalıyor. Aşkı, hüznü, boşluğu, sessizliği, derinliği, yalnızlığı, ölümü... kitapta hissedebiliyorsunuz. Şairin işlediği konuları ele alacak olursam; en çok aşka yüklenen yalnızlığı anlatmak isterim. Aşk ve sevgi var ama yalnızlık bunları kendine katmış, gittiği yere sürüklüyor. Şair şu sözlerle anlatıyor bunu bize; 

 

" vakitlerden kırkikindi

   bir başıma toprağa

   vakitsiz düşerdim

 

  halbuki

  bir bakışın kelebeği

  bir cellattan daha

  yürekli kılacağını

  ne kadar da isterdim " *  

            Ne kadar da güzel söylemiş şair. Bir bakışa sığdırmış yüreğe dokunan tüm duyguları. İnsanlara güç vermenin, cesaret vermenin içine korku düşürmekte değil de gözlerdeki bir bakışa sığdırmış şair. Yalnızlığı kırkikindi vaktinde buluttan süzülüp gökte dolaşıp ve sonunda toprağa düşen yağmurla anlatmış. Eşsiz bir yorumla duygularımızı kelimelerle resmetmiş âdeta. Şair Mustafa IŞIK kimi zaman beşeri aşkı anlatmış kimi zamansa yüreklerdeki ilahi aşkı tazelemiş. Satırlara kimi zaman Hanzala' yı dökmüş kimi zaman Yusuf'u. Kimi zaman Züleyha' yı kimi zaman Süveyla'yı.

Peki, Süveyla kimdir, bilir misiniz? İşte bunu söylemem, kitabı okuyan yalnızca anlayabilir Süveyla'yı. Bazen satırlarına, kavuşmanın adı olan Leyla'yı da döker şair. Hani şu her birimizin ruhunun bir köşelerinde gizlidir ya kavuşamadıklarımız...

 

  "  dudağındaki ıslığa leyla'nın

      koca çölü serpmişken

      bana demeyen âdem için

      avuçtaki suyu içmemeye

      en çok şairler gücenir " **

  

             Demek ki şairler de gücenir diyor satırlarımızın devamını okuyoruz.

  

    " değirmen öğütedursun

       yalnızlık su' su sarkacını,

       insanlardan kelamını

       esirgemeyin, ne olur

 

       ah, leyla' nın hazan yüzü

       her yaprak mahallemizin

       kimsesiz çocuğudur " ***

 

            "Leyla Cemresi" şiirinin son satırlarına dökülüyoruz.

         " sözüm kalmadı artık

         sana yalvarmaktan

 

         sor, önce çöl yangınına

         leyla esirger mecnun'a

         gül uğruna sayısız diken

         sebepsiz mi sevilir? " ****

 

            Ne güzel demiş şair "Gül uğruna sayısız diken sebepsiz mi sevilir? " diye. Her şeyin herkesin doğru ve güzel yanları olduğu gibi kötü ve çirkin yanları da vardır. Ama Dünya' da ne kendimiz tamamen doğru ve güzel olabiliriz ne de bunu insanlardan bekleyebiliriz. Onun için insanlar her zaman insanları severken iyi yanlarını görür kötü yanlarını görmek istemez. Böylece sevgi bağı oluşmaz mı zaten. Leyla ile Mecnun dışardan bakılınca çok mu güzellerdi? Hayır. Zaten onlar dış görünümlerini değil iç güzelliklerini ve aralarındaki sevgi dolanmış gönül bağını görüyor ve yalnızca onu hissediyorlardı, gözyaşları altında ıslanan... Leyla aslında her dilde kavuşamamanın adıdır...  Kürt de, Türk de, Azeri de, Laz da, Arap da... Kavuşamamanın adı Leyla. Bu da gösteriyor ki tüm insanların bu kadar ortak bir kavuşamama sevdası - Leyla'sı - varken ihtiyaç duyulan tek şey gönül bağları...

 

            Kitapta bir de sevgilisi var şairin. Bu sevgili kimi zaman Süveyla oluyor kimi zaman bir kuşun kanat çırpışı kimi zaman da bir dağın beyaz gelinliği...

 

            Şairimizin bir de Van sevdası vardır. Bu sevdasını "Âleme İlan Edin Van Sevdasını " adlı şiirinde kalemin ucuna akıtıyor şairimiz.

 

   " bir nadide ildir iller içinde

      adı destan olmuş diller içinde

      en büyüktür gölü göller içinde

      âleme ilan edin Van sevdasını

 

     tamara öyküsü vardır bilsinler

     selvi boylu yârdır diye sevsinler

     doğunun incisi Van' dır desinler

     âleme ilan edin Van sevdasını " *****

 

            Yine harika bir betimleme güzel Van'ı. Bence dünyayı en iyi anlayan ve anlatan insanlar şairlerdir. Kelimelere duygu yüklü bilgilerini dökerler. Uyaklar, redifler ve satırlar... Her birine aktarırlar eşsiz duyguları. Ve her okuyan başka bir duyguyu hisseder. Her insan başka tat alır aynı kitaptan... Aslında yine her kitaptaki gibi kelimeler yer almaktadır fakat şiir de bir başkadır, şairde... Şairin " Meczup Esvabı" isimli şiiriyle bitirelim tahlilimizi;

 

    " mevsim bahardı

       toprakla tutuşan cümbüşe

       cümle âlem seyre daldı,

       bir çimendi yüreğim

       sen tarifsiz rengi

       gül kokuluyken arzular

       bülbül, teranenin adı..

 

       sonra tünedi akşamlar

       tükenmez denilen

       kalemlerin ucunda,

       gözleri gözlerime düşen

       bir ceylan

       taze ölü kokulu kadınların

       ürkekliğine kandı******                                                                                                                                   

                                                                                                                                                                                        *  Arka Kapak Yazısı,        **  s.69,      ***  s.71 ,   

****  s.72 ,  ***** s. 11 , ****** s.73


EZGİ NİLAY BEYİŞ- ERCİŞ SOSYAL BİLİMLER LİSESİ - 10.SINIF

ANADOLU MEKTEBİ VE HİKMET OKULU MENSUBU

 

29-11-2020

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 28.11.2020 - Güncelleme: 01.01.2022 09:59 - Görüntülenme: 1062
  Beğen | 39  kişi beğendi